Ağır vasıta şoförlüğü; büyük ve geniş araçlar olarak tabi edilen ve daha çok tırlar, kamyonlar, gibi araçları kullanarak bu mesleği icra etmektir. Ağır vasıta deyimi aslında sadece tır ve kamyon için değil, aynı zamanda otobüs, minibus, kamyonet gibi araçları da barındırmaktadır. Kamyonetlerin çoğunluğu aslında ağır vasıta olarak görülmez ama bazı modeller; daha çok eski modeller; bu şekilde kabul edilmekte ve E sınıfı ehliyet dediğimiz ehliyet ile sürülebilmektedir.
Ağır vasıta araçları adından da tahmin edileceği üzere, yavaş giden araçlardır. Tabii günümüzde teknoloji bu ağır vasıta araçları da geliştirmiş, hız bakımından üst sıralara çıkartmıştır. Ama yavaş deyimi burada daha çok harekete geçme ya da belirli bir hıza ulaşmadaki gecen zamandaki ivmeyi ifade eder. Yani bu araçlar özellikle üzerinde yük ya da yolcu varken, belirli bir hıza ulaşmak için yavaş yavaş hareket ederler. Mesela normal bir araç, 100 km hıza 10 saniyede ulaşıyor ise, ağır vasıta bir araç 100 km hıza 20 saniye yani iki katı gibi bir süreçte ulaşır. Bu yeni teknoloji sayesinde iki katı oranından daha aşağıya indirilmekte olup; süreç kısaltılacaktır. Ama normal bir aracın 100 km ye ulaşma süreci her zaman için ağır vasıta araçlardan daha kısa olacaktır..
Ülkemizde E sınıfı ehliyet ile kullanılan ağır vasıta araçları; yük ve eşya taşımacılığı yani nakliyat sektöründe, yolcu taşımacılığı yani ulaşım sektöründe ağırlıklı olarak kullanılmaktadır. Ağır vasıta araçları kullanmak hem mekanik hem de farklı özellikleri ile diğer araçlar gibi rahatlıkla kullanılmamakta; ama bu işe gönül verenler için çok kolay olmaktadır. Bu onlar için çok kolay olmaktan ziyade; bir alışkanlık olmuş ve tecrübe kazanılmıştır. Yani bu işle uğraşan insanlar; bu işin profesyoneli olmuş ve bu şekilde para kazanmaktadırlar..
Ağır vasıta şoförlüğü göründüğü kadar kolay olmayan bir meslektir. Özellikle kamyon ya da tır kullananlar için uzun mesailer gerektirir. Bu araçlarla daha çok şehirler arası hatta ülkeler arası taşıma işleri yapılmakta ve bu bir güne eşit bir zamanı bulabilmektedir. Hatta bir günü geçen zamanlar da söz konusudur. Zaten 24 saat boyunca araç kullanılamayacağı için, mesafeye göre zaman da uzayacaktır. Zaten yüklü bir aracın fazla hız yapma şansı da olmayınca; süreç iyice uzamaktadır. Bu yünden de uzun mesailer harcanmakta; tabiri caize ömür yollarda geçmektedir. Sadece aracı kullanmak değil; o araçtan da son derece anlamak gerekir. Yani teknik bilgi sahibi olmak gerekir. Çünkü bu araçlar zamanla çok aşınmakta ve sıklıkla arıza verebilmektedir. Özellikle uzun yolda yaşanabilecek bir arızada şoförler arızayı gidermek için uğraşmaktadırlar. Küçük teknik sorunlarda çözümü bulup arızayı gidermek onlar için bazen kolay olabilir. Burada daha çok tecrübe konuşur. Büyük arızalarda arızayı gideremeseler bile sorunun ne olduğunu ya da neden kaynaklandığını anlayabilirler. Bu şekilde yetkili merkezi arayıp ilgili kişiye en kısa ve öz ifadelerle yani özetle sorunu anlatabilirler. Bu da yaşanan olaylar sonucunda edinilen tecrübe ile olur. Ağır vasıta soförlüğünü meslek olarak icra edenler yani yerine getirenler; çoğu zaman kullandıkları aracın içinde uyurlar, onun içinde yemek yerler vs. Yani hayatları gerçekten de bir kamyonun bir otobüsün içinde geçmektedir. Sorumlulukları son derece çoktur. Özellikle ulaşım sektöründe ağır vasıta araçları kullanarak taşıma işi yapanlar kendilerinden başka insanların da hayatını sorumlulukları altına alırlar.. Bu ciddi bir iştir. Bırakın ölümleri; yaralanmalar bile bu şoförler için son derece can sıkıcıdır.. Yine bunun dışında yük ve eşya taşıyarak nakliyat sektöründe çalışan ağır vasıta şoförleri de taşınılan eşyanın sorumluluğunda bu işi yerine getirmektedirler. Hem uzun ve bitmeyen yollar hem trafik yoğunluğu hem de bu sorumluluklar onlar için stres oluştutmakta bu zaman zaman yaptıkları işe yansıyabilmektedir.
Ağır vasıta sürenlerin sermayesi öncelikle uykudur. Düzenli bir uyku temeline dayanır. Her ne kadar ülkemizde buna pek dikkat edilmese de bazı tedbirlerin alınması gerekir. Yine her ne kadar devlet buna önlem almayı hedeflemişse de pek başarılı olunamamıştır. Çünkü özel sektör şirketleri bu yasaları çoğu zaman çiğnemekte ve belirlenen araç kullanım süresini aşmaya yönelik yaptırımlarla insanları çalıştırmaktadır. Ağır vasıta şoförleri bu durumdan dert yansalar da kendileri için pek fazla seçenek olmamakta yani piyasadaki şartlar aşağı yukarı aynı olmaktadır.
Bu işi yapan insanlar hatrı sayılır bir gelir elde ederler. Yani alınan ücretler azımsanamaz. Ama çok çok yüksek meblağlar da pek söz konusu değildir. Ülkemizde ortalama 2000 lira altına çalışma söz konusu değildir. Bu uzun yol şoförleri için değişiklik göstermekte ve 4000 liraları görmek mümkün olmaktadır. Yine aynı şekilde ülkeler arası çalışanlar ise 5000 lira altına çalışmak istemezler. Ama şunu da unutmamak gerekir; uzun yollarda can sıkıntısından bile gereksiz yere para harcanmakta, yani gelen paranın bir kısmı gereksiz yere gitmektedir.
Ağır vasıta şoförlerinin özelikle psikolojik konularda desteklenmesi amacıyla devlet bir takım yaptırımlar yapmış ama bu da eksik kalmıştır. Buna daha çok önem vermek gerekir. Özellikle şirketler çalışanları için bu konuda eğitimler vermeli ya da bir eğitim kurumundan yardım almalıdır.. Ayrıca ağır vasıta şoförlerinin uyku düzenini sağlamak için de yapıcı ve kalıcı şekilde düzenlemeler yapılmalı; takip edilmeli ve kontrolleri sağlanmalıdır. Yani trafik kontrolünde yapılan bir denetlemede, araç kullanma süresini aştığı için aracı kullanan şoförden ziyade şirkete ceza yazılmalıdır. Sonuçta o şoför bir işcidir ve çogu zaman zoraki yaptırımlar ile yola çıkmaktadır. Burada aslında devlet de durumun farkındadır ama henüz yapıcı bir düzenlemeye gidilememiştir.. Umarız en kısa zamanda ağır vasıta şoförlerini rahata erdirecek uygulamaları ülkemizde görürüz..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder