Şimdi sizlere sürekli güncellenen ve bir çok kategori de bilgi olan web sitesinden bahsedeceğim. Sağlıktan dekorasyona, otomotivden hobiye kadar bir çok kategori de bir çok bilgiye ulaşmanız mümkündür.
Nedir sorularına cevap mı arıyorsunuz. Aşağıda linki bulunan siteye girip dolu dolu nedir kategorisinde olan bir çok bilgiye ulaşın. Örneğin mide ağrısı çekiyorsunuz ve internette sürekli buna çözüm olacak bir yazı veya bilgiye ulaşmaya çalışıyorsunuz. Sitede yazılmış olan mide ağrısı nasıl geçer konuya da göz atmanızı tavsiye ederim.
Ayrıca sizde uzmanı olduğunuz veya bilginizin olduğu kategori seçip yazılarınızı yazabilirsiniz. Hem bilgi paylaşımı yapmış olursunuz hemde yazınız için para kazanmış olursunuz.
Bir sonraki yazılarımızda görüşmek üzere.
Kaynak: www.yazparakazan.com/blog/
YAZ PARA KAZAN
25 Aralık 2015 Cuma
13 Eylül 2015 Pazar
Futbolda altyapı hakkında
Futbolda altyapı sorunu tüm Dünya’da olduğu gibi ülkemizde de en büyük problemlerden birisidir.Futbol kulüplerinin hepsinin bir altyapısı olmasına rağmen diğer kulüplerde kendini parlatmış oyuncuları almaları mali olarak kaynak arayışlarına girmelerine neden olacaktır.Dört büyükler denilen İstanbul kulüpleri Anadolu takımlarında forma giyen oyunculara rekor denilebilecek yüksek bedeller ödeyerek kadrolarına katmaktadırlar.Büyük takımların altyapılarında forma giyen genç oyuncular önümüzdeki yıllarda ana kadroda yer bulabilmek için tecrübe kazanabilmeleri amacıyla kiralık olarak Anadolu kulüplerine bir yıllığına verilmektedir.Geçmişte Ajax modeli denilen sistem de yetiştirici bir sistem olarak yıllardır altyapı konusunda örnek gösterilmektedir.
Bu takımdan yetişen birçok futbolcu Dünya futboluna adını yazdırmış isimlerdir.Ajax modeli yıllar içinde değişerek Porto sistemine dönüşmüştür.Porto örneği herkesin bildiği bir gerçektir.Bu takım kendi ligi olan Portekiz liginden ve diğer liglerden genç oyuncuları ucuz fiyatlara transfer ederek bir iki sene içerisinde parlatarak dev kulüplere yüksek bedellere satmaktadır.Ülkemizde de son yıllarda alt liglerde yavaş yavaş altyapı çalışmaları hız kazanmıştır.
Futbol federasyonu da genç oyuncuların daha fazla forma giymesi için yerli oyuncu teşvik sistemini hayata geçirmiştir.Ülkemiz her bölgesiyle futbolcu tarlası olarak lanse edilmektedir.Düzgün bir planlama ile genç isimler kendilerini gösterip Avrupa’da yer alma şansına sahiptir.Ülkemizde henüz yeni yeni gelişmekte olan scoutluk kavramı Avrupa’nın önemli kulüplerinde çok önemli bir işleve sahiptir.Örneğin İngiliz kulüplerinin scout ekipleri tüm Dünya’yı bölge bölge dolaşarak oyuncuların maçlarını yerinde takip ederek adeta bir taraftar gibi tribünde kendini belli etmeyerek aldıkları bilgilerle genç isimleri kadrolarına katmaktadırlar.Henüz 16-17 yaşlarında olan ve gelecek potansiyeli taşıyan isimleri belirleyerek Dünya futboluna kazandıran bu isimsiz kahramanlar günden güne önemi artan bir meslek olarak da görülmektedir.
Etiketler:
çocuk sporcular,
futbol,
spor,
spor da altyapı
11 Eylül 2015 Cuma
Kültür ve Dilin Önemi
İletişim en basit ifadeyle göndericiden alıcıya bilgi aktarımıdır. Gönderici mesajı ulaştıran alıcı ise mesajı alan kişi ya topluluktur. Dil iletişimin en temel unsurudur. Çocuklarda da iletişimin başladığı yer ilk olarak ailedir. Çocuğun yaptığı ilk konuşma sonrasında verdiği tepkiler kişiliğinin gelişmesinde önemli rol unsurudur.
Dışa dönük, yırtık, kendini ifade eden gibi ifadeler yanında içe kapanık, iletişim kuramayan, kendini doğru ifade edemeyen çok fazla karşımıza çıkmaktadır. Hayatın her alanında iyi ya da kötü iletişimin sonuçları olayların neticelenmesinde etkili olur.
Kitap okumanın gün geçtikçe azalması teknolojinin gelişmesiyle internet kullanımının yaygınlaşması iletişim becerilerinin azalmasına neden olur. Doğru iletişim kuramayan bireyler kendi hayatlarında fikir bulmakta zorlanırlar. İletişimin temeli olan dil kültürü de oluşturur. Kültür bir hazinedir. Maddi manevi topluma ait inanç, gelenekler, toplumun yaşama biçimi hepsi kültürü oluşturan ögelerdir. Kültür yüzyıllar boyunca dilin sayesinde aktarılır. Dil ve kültür geçmiş ve gelecek için yüzyıllar süren bir köprü manasındadır. Bir milletin varlığını sürdürebilmesi için dil ve kültürünü koruması önemlidir. Kendi dillerini ve kültürlerini kaybeden milletler yok olmaya mahkum olacaklardır. Kültür başka bir tanım olarak da en önemli toplumsal miras olarak belirtilebilir.
Kültür farklı farklı alanlarda değişik adlandırmalarla aktarılabilir. Kültürün uygarlık, güzel sanatlar, görgü kuralları, manevi değerler ile doğrudan ilişkisi vardır. Kültürel süreçler içerisinde kültürel yayılma, kültürel yozlaşma, Kültür şoku, Kültürel bütünleşme gibi evrelerle kültür etkileşimden geçer. İnsanlığın ilk çağlarından beri dil ve kültür iç içedir.Teknolojinin ilerlemesi,kişilerin davranışsal farklılıkları yeni bir kültüre çabuk adapte olup olmama gibi nedenler kültürün değişmesini yavaşlatır ya da hızlandırır. Sonuç olarak dil ve kültür ortak zenginliğimizdir. Gelecek nesillere aktarabilmek de insanlığın temel görevidir.
Futbol Hakkında Bilgi
Dünya’nın en çok ilgi gösterilen,en çok merak edilen,en çok sevilen gibi birçok adlandırmalarla anlatamayacağımız kadar geniş bir tanımı kapsayan spor dalıdır futbol. Sadece 22 futbolcunun bir sahada koşmasından ibaret değildir. İçerisinde teknik,taktik,sistem,analiz,performans gibi birçok ana unsuru barındırır.Son yıllarda futbol bir endüstri haline gelmiştir.Hangi ülkede olursa olsun futbol izleyicisi diğer spor branşlarına göre daha baskındır.
Futbolu futbol yapan şeyler mücadele,hırs,azim,yetenek,başarı,soğukkanlılık olarak nitelendirilebilir.Son yıllarda sahalarda izlenen futbolun zevk vermemesi,futbolda şiddet gibi hiç yaşanmaması gereken olayların yaşanması önce tribündeki izleyici sayısını sonra da futbolu takip eden insan sayısının düştüğünü göstermektedir.Türk futbolu ülke bazında son yıllarda istenilen başarılı alamamış.Büyük turnuvalara katılamamış prestij kaybetmiştir.Ligdeki takımlarımız da Avrupa serüvenlerinde son yıllarda istenilen performansı bir türlü gösterememişlerdir.Genç oyuncu çıkarmakta zorluk çeken ülkemiz yurdışından aldığı oyunculara yüksek bedeller ödemektedir.
Ülkemizin yaşı ilerlemiş oyuncuları alması akıllara Dubai modelini getirmiştir.Dubai modeli yaşı bi hayli ilerlemiş futbolu bırakmasına ortalama 2-3 yıl kalmış isimlerin son tercih ettikleri yerlerden birisidir.Bu model tanıtım anlamında çok önemli olarak ülkeye yarar verse de futbol manasında faydalı olamamıştır.Ülkemizde adeta bir futbolcu tarlası vardır.Altyapılara gereken yatırımın yapılması ile bu oyuncuların ortaya çıkarılması sağlanacak ve yurtdışındaki kulüplere satılması ile de kulüpleri ekonomik olarak rahatlayacak ve ülkemizi temsil edecek oyuncular çoğalacaktır.
Genç oyuncuların kendilerini göstermeleri sadece lig maçlarında değil uluslar arası maçlarda da mümkündür. Söz gelimi kendi liginde başarılı bir oyuncuyu fazla kimse bilmeyebilir veya kaçırabilir.Bir dünya kupası,Avrupa şampiyonası gibi uluslar arası organizasyonlarda kendini gösterebilen parlayan oyuncu turnuvanın ardından hayallerindeki takıma gidebilmektedir.Tabii ki menajerlerin kalitesi de burada ortaya çıkmaktadır.
Futbol nedir hakkında daha bilgi almak istiyorsanız site bir yararlı gördüğüm bir kaynağı iletebilirim.
Kaynak: http://yazparakazan.com/blog/futbol-nedir-futbol-hakkinda-kisa-bilgi.html
Futbolu futbol yapan şeyler mücadele,hırs,azim,yetenek,başarı,soğukkanlılık olarak nitelendirilebilir.Son yıllarda sahalarda izlenen futbolun zevk vermemesi,futbolda şiddet gibi hiç yaşanmaması gereken olayların yaşanması önce tribündeki izleyici sayısını sonra da futbolu takip eden insan sayısının düştüğünü göstermektedir.Türk futbolu ülke bazında son yıllarda istenilen başarılı alamamış.Büyük turnuvalara katılamamış prestij kaybetmiştir.Ligdeki takımlarımız da Avrupa serüvenlerinde son yıllarda istenilen performansı bir türlü gösterememişlerdir.Genç oyuncu çıkarmakta zorluk çeken ülkemiz yurdışından aldığı oyunculara yüksek bedeller ödemektedir.
Ülkemizin yaşı ilerlemiş oyuncuları alması akıllara Dubai modelini getirmiştir.Dubai modeli yaşı bi hayli ilerlemiş futbolu bırakmasına ortalama 2-3 yıl kalmış isimlerin son tercih ettikleri yerlerden birisidir.Bu model tanıtım anlamında çok önemli olarak ülkeye yarar verse de futbol manasında faydalı olamamıştır.Ülkemizde adeta bir futbolcu tarlası vardır.Altyapılara gereken yatırımın yapılması ile bu oyuncuların ortaya çıkarılması sağlanacak ve yurtdışındaki kulüplere satılması ile de kulüpleri ekonomik olarak rahatlayacak ve ülkemizi temsil edecek oyuncular çoğalacaktır.
Genç oyuncuların kendilerini göstermeleri sadece lig maçlarında değil uluslar arası maçlarda da mümkündür. Söz gelimi kendi liginde başarılı bir oyuncuyu fazla kimse bilmeyebilir veya kaçırabilir.Bir dünya kupası,Avrupa şampiyonası gibi uluslar arası organizasyonlarda kendini gösterebilen parlayan oyuncu turnuvanın ardından hayallerindeki takıma gidebilmektedir.Tabii ki menajerlerin kalitesi de burada ortaya çıkmaktadır.
Futbol nedir hakkında daha bilgi almak istiyorsanız site bir yararlı gördüğüm bir kaynağı iletebilirim.
Kaynak: http://yazparakazan.com/blog/futbol-nedir-futbol-hakkinda-kisa-bilgi.html
29 Ağustos 2015 Cumartesi
Beden İşçisi Kavramı Nedir ?
Beden işçisi, adından da anlaşıldığı üzere bir işin tamamını ya da büyük bir kısmını insanın kendi bedenini kullanarak yapması olarak ifade edebiliriz. Bir başka deyişle insanın vücudu ile para kazanması; yani bedensel hareketleri ile çalışarak para kazanmasıdır.
Beden işçisi kavramı çok eskiden beri varolan bir kavramdır. Çünkü tarih boyunca; insanlar bedensel hareketleri ile çalışıp bu şekilde para kazanmışlardır. Daha çok eller ile iş yapmak gibi görünse de burada bir sistem ile işleyen vücudun tamamı yapılan işin içinde sayılır. Yani elleri hareket yönünden kol bilekleri, güç yönünden kollar, kavrama ve tutma yönünden parmaklar destekler. Kollar, omuzlar ile vücuda bağlanır. Vücut başlı başına bir sistemdir. Yani sağlıklı bir şekilde iş görmek için vücudun tamamına ihtiyaç vardır. Örneğin eşya taşıma işinde eşyaları el ile taşımaktan ziyade bütün bir vücut ile taşırırız. Çünkü burada parmaklar eller kollar gibi ayaklar bacaklar da çalışmaktadır. İşte beden işçisi kavramı da tam olarak buna dayanır. Yani vücudu tam anlamıyla kullanabilmek esas alınır..
Beden işçileri günümüzde daha çok vasıfsız işçi olarak algılamaktadır. Yani iş ilanlarında bu şekilde görmek mümkün ve yaygındır. Vasıfsız işçi ise bir zanaati olmayan, yani bir ustalık Kalfalık gibi ya da bir Tekniker, teknisyen hatta mühendislik gibi mesleki bilgi gerektirmeyen işlerin yapımını ustlenecek; bu işi yaparak çalışıp para kazanacak işçilerin genel adıdır. Daha çok getir götür işleri olarak tabir edilen, ve bazı durumlarda mesleki bir zorluğu olmayan işler için vasıfsız işçi söz konusu olur. Evrak getirme götürme işleri, kurye işleri buna örnektir. Ama eşya veya yük taşıma işleri, yükleme boşaltma işleri gibi zor olan ve belli bir güç hatta dayanıklılık gerektiren ve vasıfsız işçi statüsünde olan işlerden de bahsetmek mümkündür. Yani vasıfsız işçi demek, bu işi herkes yapabilir demek değildir. Vasıfsız işçi de zaten tam anlamıyla beden işçisi anlamına gelmez. Ama yakın görülen noktaların sıklığı her ikisini de aynı şekilde değerlendirmeye itmiş ve bu şekilde bilinir hale gelmiştir. Vasıfsız işçi kavramı genel bir ifade olmakta; beden işçisi ise belirleyici unsurlar barındırdığı için daha özel bir ifadedir..
Bazı insanların meslek olarak gördüğü beden işçiliği aslında bir meslek değildir. Çünkü meslek olması icin; belirli bir anlayışı gerektirir. Örneğin berberlik bir meslektir, amacı ve icra edilişi genel olarak bellidir. Ve berberlik bir meslek olduğu için bunu geliştirmek de mümkündür. Ama beden işçiliğinin belirli bir amacı yoktur. Yani amaç normalde var ama hep değişmekte ve bu sadece o işe göre de olabilmektedir. Bu gün eşya taşıyan bir beden işçisi ertesi gün tarladan domates toplama işine; diğer gün inşaata tuğla indirme işine gidebilir. Yani çok değişik şekilde icra edilebilmektedir. Bundan dolayı da belirli bir amacı gütmez. Para nerden geliyorsa, yani parayı veren ne iş gösteriyorsa onu yapar. Ama örnek verdiğimiz; bir meslek olan berberlikte durum ve amaç bellidir. Yani parayı verenin ne istediği bellidir.. Ama şunu da belirtelim beden işçisi olmak her ne kadar meslek olarak kabul edilmese de bazı işlerde kendine has incelikleri olduğunu unutmayalım. Örneğin inşaata kiremit indirmekle bir ev eşyası indirip yüklemek aynı sayılamaz. Çünkü ev eşyası taşırken bazı noktalara dikkat edilir; mesala buz dolabı, çamaşır makinesi gibi beyaz eşyaları taşımanın, yan yatırmayın, ters cevirmeyin; üst kapağından tutmayın gibi bazı dikkat edilecek noktaları bulunmakta ve bunu herkes bilmemektedir.. Ama kiremit kolay taşınabilir ve cok da aman aman bir ince noktası olmayan bir iştir..
Beden işçileri günlük işlere gidip para kazandığı gibi, bir şirkete, bir fabrikaya vb gibi yerlere bağlı olarak da aylık belirli bir kazanç sağlayabilir. Bu hem yaşanılan yerin iş sahası potansiyeline göre değişmekte hem de kişilerin çalışma isteklerine göre farklılık gösterebilmektedir. Tabii ki belirli bir yerde sürekli çalışıp aylık garanti para elde etmek bir çok insan için mantıklı görünen ve istenen bir durumdur. Ama bazı insanlar bunu öyle görmezler. Özellikle beden işçilerinin bir bölümü serbest kazanmayı tercih ederler. Bu şekilde çalışarak daha çok kazanan beden işçilerinden söz etmek mümkündü
. Şöyle bir örnek verelim; bir fabrikada çalışan bir beden işçisi Türkiye ortalamasında aylık 1300 lira kazanıyor diyelim (bu ücret çoğu yerde 989 lira asgari ücret olup, mesai ile birlikte ancak bu rakama ulaşır). Serbest çalışan bir beden işçisi ise yine Türkiye ortalamasında yarım günlük iş icin 50 lira tam günlük iş için 100 lira almaktadır. Yani serbest çalışan beden işçisi bir ayda 13 tam gün çalışsa diğerine ulaşıyor; diğer kalan 17 günde ise öne geçiyor. Tabi burada serbest çalışan beden işçisinin bir ayda 13 tam yevmiyelik iş yapıp yapmayacağının ve bunun ne kadar devam edeceğinin garantisi yoktur. Yaşanılan yere göre değişir. Büyük şehirlerde beden işçilerine ihtiyaç fazladır. Küçük bir şehir olsa bile özellikle organize sanayi gibi fabrika yogunlugunun cok oldugu yerlerde de beden işçisine ihtiyaç fazladır. Ayrıca, bazı tarım islerinde; daha çok tarladan bahçeden ürün toplama işlerinde; beden işçisi ihtiyacı dogmaktadır.
. Şöyle bir örnek verelim; bir fabrikada çalışan bir beden işçisi Türkiye ortalamasında aylık 1300 lira kazanıyor diyelim (bu ücret çoğu yerde 989 lira asgari ücret olup, mesai ile birlikte ancak bu rakama ulaşır). Serbest çalışan bir beden işçisi ise yine Türkiye ortalamasında yarım günlük iş icin 50 lira tam günlük iş için 100 lira almaktadır. Yani serbest çalışan beden işçisi bir ayda 13 tam gün çalışsa diğerine ulaşıyor; diğer kalan 17 günde ise öne geçiyor. Tabi burada serbest çalışan beden işçisinin bir ayda 13 tam yevmiyelik iş yapıp yapmayacağının ve bunun ne kadar devam edeceğinin garantisi yoktur. Yaşanılan yere göre değişir. Büyük şehirlerde beden işçilerine ihtiyaç fazladır. Küçük bir şehir olsa bile özellikle organize sanayi gibi fabrika yogunlugunun cok oldugu yerlerde de beden işçisine ihtiyaç fazladır. Ayrıca, bazı tarım islerinde; daha çok tarladan bahçeden ürün toplama işlerinde; beden işçisi ihtiyacı dogmaktadır.
Beden işçisi olmak gerçekten de zor bir uğraştır, beden fiziksel olarak çok yorulabilmekte hatta bu yorgunluk zaman zaman ruhsat rahatsızlıklar da ortaya çıkarabilmektedir. Ümidimiz; beden işçilerinin bu yorgunluk ve rahatsızlıklardan mümkün olduğunca uzak kalmasıdır..
28 Ağustos 2015 Cuma
Türkiye ve Yaşanabilir Devlet
Şu anda ülkemizde bir türlü sağlanamayan bir kelimedir barış sağlanamamasının birçok nedeni var elbette gelin en baştan elalalım. Her şey 7 haziran seçimlerinden sonra oldu diyebiliriz seçim sonrası tek parti hükümet olamadı bunun dışında barajı geçecek mi geçemeyecek mi tartışılan HDP dikkat edin Diyarbakır, Tunceli, Muş, Van v.b. HDP oyu %80 %90 oranlarında fakat kesinlikle bu illerde seçimin adil bir şekilde yapıldığına inanmıyorum bu yönde de duyumlar ve haberlerde oldu sonuç itibari ile hükumet kurulamadı ve meclise terörist sokmayı başardılar . bu olaylardan sonra koalisyon görüşmeleri erken seçim mi olur insanları oyalama politikasına girildi bir diğer yandan çözüm süreci ile ilgili sürekli bir olumsuz olay olmaya başladı Kobane denilen yerde sözde kürt insanların öldürülmesiyse hdp ve destekçiler tc suçlayarak neden müdahile edilmiyor bahanesiyle ortalığı karıştırmaya başladılar tepki göstermek elbette herkesin hakkı fakat doğru bir şekilde olması gerekiyor Kobane'ye tepki gösteren kişiler her nedense Suriye'de, Doğu Türkistan da Gazze'de v.b. Müslüman ülkelerde yaşanan vahşetleri görmezden geliyorlardı ee hani insanlar orda da ölüyor neden ses yoktu cevap yok. ülkemizde bu gelişmeler yaşanırken dış politikamızda bir yandan İŞİD bir yandan pkk saldırılarıyla karşılaştık ve en son yaşanan Şanlıurfa Suruç olayı ; oraya İstanbul'dan, İzmir'den, Ankara'dan giden yaşıtlarımın kesinlikle suçlu değil neyi savunurlarsa savunsun buradaki amaç orada kürtler için toplanıldı ve bu yüzden eylem yapıldı bu sayede kürtlere saldırı düzenleniyor havası verildi gerçekten çok acı bir olaydı elbette aslında bu olaylara fiilen destek veren savunanlar hala meclisteler ve hala sözde milleti temsil ediyorlar yapılan bu denli saldırıları üstlenen PKK ve İŞİD'e bile terorist diyemiyorlar aslında çözüm o kadar basit ki birkaç büyük hareketle bu ülke tertemiz olacak her konuda yapılması gerekenler;
- Terörizimi destekleyen buna yönelik açıklamalarda bulunan hdp kapatılmalı
- Bu partiye üye olan ve aynı şekilde terörizme destek verici açıklamalarda bulunan kişilerin siyasi hayatı sonlandırılmalı cezalandırılmalı
- Pkk destek verip askerimize polisimize kurşun sıkan vicdan yoksunları affedilmemeli idam edilmeli
- Tecavüz,çocuk istismarı,cinayet terorzim destekçileri vb suçlar idam cezası verilmeli
- En yakın zamanda hükümet kurulmalı veya erken seçime gidilmeli
Belirtmiş olduğum unsurlar yerine getirilirse güzel olan ülkemiz tertemiz olacak şunu unutmayalım bu ülke bizim bu ülkeden bir tane daha yok hepimiz havva ve adem den gelmeyiz bir nevi zincirleme akrabayız Türk, Laz, Kürt, Çerkez, Azeri, Zaza hepimiz kardeşiz ülkene sahip çık!
Kafkasya Hakkında
Eğer yolunuz Kafkasyaya düşerse mutlaka karşılaşacağınız şeylerden bahsedeceğim ki bu yazdıklarımla mutlaka ve mutlaka karşılaşacaksınız. Rusya Karaçay-Çerkez Bölgesinde bulunan Dombay, Kuban nehri, Kazbek dağı ve Avrupanın en yüksek dağı olan ve Kafkas halkları için özellikle de Karaçaylar için kutsal sayılan Elbrus dağı bu bölgenin sayılı coğrafi güzelliklerinden. Ama bir Kafkas göçmeni olarak ben daha canlı canlı göremedim. olaya biraz öznel yaklaşmak istiyorum. Bu bölgeler gerçekten kafkasyanın cenneti olarak geçiyor. Daha bana gitmek nasip olmadı ama gitmeyi çok istiyorum. Oraya giden, oradan gelen bir çok arkadaşım, abim, ablam oldu. Fotoğraflarda görünce bile içim huzurla doluyorsa, gitsem geri dönmek istemem herhalde :). O yüzden hem kendi araştırmalarımdan hemde onların anlattıklarımdan çıkardıklarımın sonucunda bu konu üzerinde yazmaya karar verdim. Gerek yemekleri olsun, gerek bütün kafkas halklarındaki örf adet gelenek görenekler olsun, gerek coğrafi güzellikleri olsun ölmeden önce görülmesi gereken yerdir Kafkasya. Kültürleri ve dilleri konusunda çok tutucudurlar. Bahsettiğim dağların bulunduğu bölgedeki kayak merkezleri o güzel dağlarda size kayak yapma fırsatı tanıyor. Elbrus dağına çıkarkende teleferik kullanılıyor. yaklaşık rakımı 5.642 metre. Doğu zirvesine ilk çıkış 1829 yılında olmuş. Düğünler ve Kafkas Halk Dansları Gösterilerinde " garmon " adı verilen akordeon ailesine mensup ve benimde aşığı olduğum bir enstruman kullanılıyor. Ritim içinde koltuk davulu olarak adlandırdığımız " baraban" isimli vurmalı çalgı kullanılıyor ve ikiside gerçekten bir birini ve yaptıkları dansları tamamlayan enstrumanlar. Zaten gittiğiniz zaman kendi gözlerinizle göreceksiniz ve hayranlıkla izleyeceksiniz.
yaklaşık 2500 liraya güzel bir tatil yapacağınızı umuyorum ve bence o paraya değer :)
sağlıcakla...
sağlıcakla...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)